Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

vergi kanunlarında değişiklikler

Vergi alanında önemli düzenlemeleri ihtiva eden 7254 Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7254 Sayılı Kanun”) 02/08/2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (“AATUHK”)’da Yapılan Değişiklik ile Yapılacak Ödemelerde Borcu Yoktur Belgesinin Aranmasına Yönelik Kapsam Genişletilmiştir. AATUHK 22/A maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “her türlü ödemelerde,” ibaresi “her türlü ödemelerde (mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre, T.C. Maliye ve Hazine Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirilmesine ilişkin düzenlemenin kapsamına mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler de dahil edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) Kapsamında Yapılan Değişiklik ile Çalışanların İktisap Ettikleri Şirket Pay Senetlerinin Elden Çıkarılması Halinde İstisna Edilen Verginin Tahsil Edileceği Düzenlenmiştir. GVK’nın “Muaflık ve İstisnalar” başlıklı ikinci kısmının üçüncü bölümünün başlığı “Diğer Muaflık ve İstisnalar” şeklinde değiştirilmiş ve “Hizmet erbabına pay senedi verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde ücret istisnası” başlığı altında değişiklik gerçekleştirilmiştir. İşbu değişiklik hisse opsiyonu stratejisini uygulayan şirketler için önem arz etmektedir. Şöyle ki ilgili madde: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisnadır. Şu kadar ki, hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin; iktisap tarihinden itibaren üç tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı, dört ila altı yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %75’i, yedi ila on iki yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin %25’i, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir. Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde düzenlenmektedir. Bu bağlamda, çalışan tarafından şirket hisse senedinin satışa konu edilerek elden çıkarılması halinde, istisna edilen verginin, hisse senedinin iktisap tarihine göre belirli bir oranı, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

GVK Kapsamında Ticari ve Mesleki Kazançlarda Günlük Hasılat Tespiti ve Gelir Matrahının Belirlenmesi Yeniden Düzenlenmiştir. Bu düzenleme, hatalı matrah tayinine neden olmaması yönünden önem arz etmektedir: “Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, Vergi Usul Kanununun 127 nci maddesi kapsamında günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla bu madde hükümlerine göre işlem tesis edilmek üzere yoklama yapılabilir. Birinci fıkra kapsamında İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanır. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilir. İkinci fıkra kapsamında tespit edilen hasılat tutarları ile; a) Bilanço esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarı, b) İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarı, c) Serbest meslek kazanç defteri tutanlar için ilgili takvim yılına ait serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarı, arasındaki fark %20’den fazla olan mükellefler Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında izaha davet edilir ve izahın değerlendirilmesi mezkûr madde hükmüne göre yapılır. Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır. Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu (“VUK”) Değişikliği ile Tahsilat ve Ödemelerde Tevsik Zorunluluğuna Tabi Kişilerin ve Bilgi Alınacak Mükelleflerin Kapsamı Genişletilmiştir. VUK’un mükerrer 257’nci maddesinde yapılan değişiklikler ile, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğuna ilişkin yetki, mükellefiyeti olmayan ancak işlemlere taraf olan kişileri de kapsamak üzere tanzim edilmiştir. Ayrıca yapılan düzenleme ile elektronik ticarette vergi güvenliğini sağlamak amacıyla, internet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde (i) elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, (ii) erişim sağlayıcıları, (iii) içerik sağlayıcıları, (iv) yer sağlayıcıları, (v) sosyal ağ sağlayıcıları, Hazine ve Maliye Bakanlığına bilgi verme ile yükümlü tutulmuşlardır.

 

Mükellefiyet Tesis Ettirmeksizin Faaliyette Bulunan Kişilere Uygulanacak Özel Usulsüzlük Cezasında Uygulama Değişikliği Yapılmıştır. VUK’un 344’üncü maddesine eklenen fıkra ile vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirilmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi dairesinin ıttılaı dışında ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası %50 artırılarak uygulanacaktır. Elektronik Ticaret Alanında Bilgi Verme Yükümlülüğü Altında Bulunanlar için Özel Usulsüzlük Cezası Düzenlenmiştir. İnternet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın alım, satım, kiralama, ilan ve reklam gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıları, erişim sağlayıcıları, içerik sağlayıcıları, yer sağlayıcıları, sosyal ağ sağlayıcıları bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde, özel usulsüzlük cezasının kesileceği, bu şekilde kesilen özel usulsüzlük cezasının her bir bildirim için 10.000.000 TL’den fazla olamayacağı hüküm altına alınmıştır. VUK Kapsamında Uzlaşma Prosedüründe Değişiklik Yapılmıştır. Değişiklikler ile mükellefler ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezaları ile kanunla belirlenen tutan aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için uzlaşma talebinde bulunabilmektedir. Bu düzenleme ile “vergi / tarh edilen vergi / tarh edilecek vergi” ifadeleri kanundan çıkarılarak, verginin aslı uzlaşma kapsamı dışında bırakılmıştır. Katma Değer Vergisi Kanunu (“KDV Kanunu”) Kapsamında Şirket Birleşme, Bölünme ve Devir İşlemleri ile Faaliyeti Sona Eren Mükelleflerin Sonraki Döneme Devreden KDV Miktarları Açısından Zamanaşımı Olmaksızın İnceleme Yapılmasına Olanak Tanınmıştır. KDV Kanunu’nun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki şekilde ekleme yapılmıştır: Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefeler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde, Vergi Usul Kanununda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre indirim konusu yapılır.)