kooperatif ortaklığından çıkarılma

Kooperatif Ortaklıklığından Çıkarılma Sebepleri ve Karara Karşı Hukuki Başvuru Seçenekleri

Kooperatif ortaklılığın sona ermesine ilişkin hükümler 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (“Kanun”) 10 ile 17. maddeler arasında düzenlenmiş olup işbu yazıda, kooperatif ortaklığından ihraç sebepleri, usulü ve bu karara karşı başvurulabilecek hukuki seçenekleri açıklanmıştır.

İhraç

İhraç kararı, ortağın kendi iradesi dışında ortaklıkla ilişkisinin sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Bu durum, genellikle kooperatifin işleyişine olumsuz etkisi olan veya kooperatifin devamlılığını tehdit teşkil eden bir ortağın kooperatif tarafından ortaklıktan çıkarılmasıyla gerçekleşmektedir.

İhraç işlemi bozucu yenilik doğuran bir hak olup irade açıklamasının karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğurmaktadır.

İhraç Sebepleri

Kanun’un 27. maddesinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ortaklıktan ihracı esası, Kanun’un 16. maddesinde ise genel esaslar ve ihraç kararının nasıl ve ne şekilde alınacağı, itiraz gibi hususlar düzenlenmiştir.

Kanun’un 27. maddesi “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer.” uyarınca ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortağa ödeme yapması için ilk ve ikinci istemde bulunulmasına rağmen yükümlülüğünü yerine getirmeyen ortağın kooperatif ortaklığının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Bu durum, ihraç için haklı sebebin açıkça gösterildiği istisnai bir madde olmakla birlikte ve ana sözleşmede açıkça düzenlenmemiş olsa dahi Kanun’un 27. maddesinde belirtilen koşulların oluşması halinde ortağın ortaklığı kanunen sona erecek olmakla birlikte; diğer ihraç sebeplerinin ne olduğuna ilişkin Kanun’da genel ve açık bir düzenleme bulunmamaktadır.

Bu kapsamda Kanun’un 16. maddesi “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.” uyarınca ihraç sebeplerinin ana sözleşmede açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Nitekim Kanun’un 4. maddesinde, ana sözleşmeye koyulacak olan mecburi hükümler arasında “ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren haller” yer almaktadır. Bu sebeple ihraç sebepleri, ortağı olduğu kooperatifin ana sözleşme hükümlerine göre somut duruma göre tespit edilebilecektir.

 

Ana Sözleşmede Belirlenebilecek İhraç Nedenleri

Kooperatif ana sözleşmesinde belirlenebilecek ihraç nedenleri her bir kooperatif için ayrı olarak düzenlenebilmekte olup hukuken sınırlandırılmamıştır. Ancak kooperatif ana sözleşmesinde gösterilecek sebeplerin emredici hukuk kurallarına, kişilik haklarına, ahlaka, kamu düzenine aykırı olmaması gerekmekte olup ihraç sebepleri de bu sınıra tabidir.

İhraç nedenleri uygulamada genellikle ortağın kişisel özelliklerinden ve davranışlarından kaynaklanan ve diğer ortaklar için ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren durumlardan oluşmaktadır.

Uygulamada kooperatifler tarafından genellikle ana sözleşmelerinde gösterilen başlıca ortaklıktan ihraç sebepleri aşağıda belirtilmiştir:

-Ortaklarda bulunması gereken vasıfların kaybedilmesi.

-Kooperatifin kuruluş misyonunun aksi yönünde hareket edilmesi.

-Kooperatifin yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirilmemesi.

– Kooperatifin kişisel çıkarlar için kullanılıp ortaklığın zarara uğratılması.

-Kooperatif sırlarının üçüncü şahıslarla paylaşılması.

-Kooperatifin işletme konusuna giren uğraşın terk edilmesi.

-Kooperatifle aynı faaliyet konusuna giren başka bir şirketin yönetiminde bulunulması ya da kooperatifle rekabet halinde olunması, başka bir kooperatife ortak olunması.

-Kooperatif içinde uyumsuzluk çıkaran davranışlarda bulunulması.

-Belirli bir yaşa ulaşmış olması.

-Çalışma gücünün kaybedilmesi dolayısıyla kooperatife katkı sunulamaması.

 

Diğer yandan ana sözleşmede belirtilen ortaklıktan çıkarılma sebeplerinin gerçekleşmesi halinde bu hakkın kullanılması, çıkarılmasına karar verilecek olan ortağının savunmasını yapması için tarafına süre verilmesi gibi bir şekil şartına bağlanabilmektedir. Ayrıca ortağın ihracından önce kendisine ihtarda bulunulması gerektiğinin öngörüldüğü Kanun’un 27. maddesinin, diğer ihraç sebeplerine kıyasen uygulanması ve dolayısıyla ana sözleşmede öncelikle ihtarda bulunulması gerektiği öngörülmemiş olsa dahi bu usulün yerine getirilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay içtihatları da bulunmaktadır.

Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 14.05.2013 tarihli 2013/2645 Esas, 2013/3181 Karar sayılı kararında bu durum; “Kooperatiflerde ortak olma koşullarının kaybedilmesi halinde ortaklık, kendiliğinden sona ermemektedir. Ana sözleşmede ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda anılan ortaklık koşulunu kaybedenler için ihraç öncesinde ihtar gönderilmesi öngörülmemiş ise de 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesinde parasal yükümlülükleri için ihraç öncesinde aranan uygun süre verilmesi koşulunun da kıyasen uygulanması gerekir. ” şeklinde açıklanmıştır.

Çıkarma Kararı Vermeye Yetkili Organlar

Kooperatifler Kanunu m.16/2 uyarınca, bir ortağın kooperatiften ihracı için yönetim kurulunun önerisi üzerine genel kurul tarafından ihraç kararının verilmesi gerekmektedir. Ana sözleşmede, ihraç edilen ortağın genel kurula başvurma hakkının saklı tutulması koşuluyla, bu konuda yönetim kurulunun yetkilendirilmesi de mümkündür. Bu noktada belirtilmesi gerekir ki; ana sözleşmede ortağın ihraç edilmesi yetkisi bakımından yönetim kurulu açık bir şekilde yetkilendirilmemişse, yönetim kurulu tarafından ortağın ihraç edilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Yargıtay içtihatlarında, yetkisiz kişiler / organlar tarafından alınan ihraç kararlarının geçersiz olduğu ve bu durumda açılacak davaların süreye tabi olmadığı ifade edilmektedir.

İhraç Kararına Karşı Hukuki Başvuru Seçenekleri

 

İhraç kararının tebliği usulü ve çıkarılma kararına karşı başvurulabilecek hukuki yollar, bu kararın hangi organ tarafından alındığına göre değişkenlik göstermektedir. Bu husus Kooperatifler Kanunu 16. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkralarında düzenlenmiştir:

 

“Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.

 

Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.”

 

Özet olarak; genel kurul tarafından alınan ihraç kararlarına karşı kararın noter aracılığıyla tebliğinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açılabilmektedir. Ancak ihraç kararının yönetim kurulu tarafından verildiği durumlarda iki başvuru yolu mevcuttur: İlk olarak, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı 3 ay içinde genel kurula itirazda bulunulabilmektedir. Bu itiraz yapıldığında, genel kurul tarafından karar verilene kadar itiraz davası açılması mümkün değildir. İkinci olarak ise yönetim kurulunun kararına karşı 3 ay içinde doğrudan itiraz davası açılması mümkündür. Bu davaların ortağın mirasçıları tarafından açılması da mümkündür.

 

İhraç kararının iptali davaları, Kanun m. 99 uyarınca ticari dava niteliğinde olup görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir, yetkili mahkeme ise HMK 14/2 uyarınca kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu tür davalarda basit yargılama usulü uygulanmaktadır. İhraç kararına itiraz davaları alacak ve tazminat istemi olmaması hasebiyle dava şartı arabuluculuk şartına tabi değildir.

İhraç Kararının Kesinleşmesi

Kooperatifler Kanunu m.16/4 hükmüne göre, ihraç kararına karşı üç ay içinde genel kurula itiraz edilmemesi veya mahkemede kararın iptali için dava açılmaması halinde hukuki yollara başvuru hakkı sona ererek karar kesinleşmektedir.

Süresi içinde karara karşı itiraz ve kararın iptali davası açılması halinde ise mahkeme, kararın kanun veya ana sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığını ve ihraç kararına esas teşkil eden olgu ve olayların gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemektedir. Genel kurul veya yönetim kurulu tarafından alınmış ihraç kararının hukuka aykırı olduğuna mahkeme tarafından karar verilmesi halinde itiraz kabul edilir ve çıkarma kararı iptal edilir. Bu durumda ihraç kararı, alındığı tarihten itibaren geçersiz hale gelmekte ve ortak, tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte ortaklığa devam etmektedir. İhraç kararının mahkeme tarafından hukuka uygun bulunması halinde ise itiraz talebi reddedilir ve karar onaylanır. Bu durumda ortak, kooperatif genel kurulu ya da yönetim kurulu tarafından ihraç kararının alındığı tarihten itibaren kooperatiften çıkarılmış sayılmaktadır.

Önemle belirtmek gerekir ki; ihraç kararı kesinleşmemiş ortakların yerine yeni ortak alınması mümkün değildir. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, ihraç kararı kesinleşene kadar devam etmektedir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir