Sürdürülebilir Geleceğin Finansal Anahtarı – Yeşil Finansman

yeşil finansman

Yeşil finansman, çevresel sürdürülebilirlik ve düşük karbonlu ekonomi hedeflerine ulaşmayı amaçlayan projelere ve girişimlere sağlanan finansal kaynaktır. Bu finansmanla, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, temiz su ve atık yönetimi gibi çevreye duyarlı projeler desteklenmektedir. Yeşil Finansman sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek ve çevresel riskleri azaltmak amacıyla yatırımcılar ve finansal kuruluşlar tarafından ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlanmaktadır. Ulusal düzeyde, çeşitli yenilenebilir enerji yatırımlarına teşvik programları yeşil finansmana örnek olarak gösterilebilir. Uluslararası düzeyde ise, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (“EBRD”) ve Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (“IBRD”) gibi kuruluşların sağladığı yeşil finansman programları bu kapsama girmektedir.

Yasal Düzenlemeler ve Mevzuat

Yeşil finansman konusunda toplu bir mevzuat bulunmamakla birlikte, uluslararası seviyede Paris Anlaşması, Yeşil Mutabakat ve AB Taksonomisi gibi üye ülkeler için bağlayıcı düzenlemeler ve ulusal seviyede Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kararlar ve tebliğler çerçevesinde yeşil finansman uygulamaları düzenlenmektedir. Türkiye’de, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 385 ve 388/B sayılı maddeleri, 3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ve Yeşil Dönüşüm Destek Programı Uygulama Usul ve Esasları Tebliği gibi düzenlemeler, yeşil finansmanın yasal çerçevesini oluşturmaktadır. Ayrıca, Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği (“ICMA”) Yeşil Tahvil İlkeleri ve Yeşil Kredi İlkeleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (“BDDK”) tarafından çıkarılan Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı, Türkiye Bankalar Birliği (“TBB”) Sürdürülebilirlik Kılavuzu gibi rehberler, sürdürülebilir finansman uygulamalarına yön vermektedir. Projelerin çevresel ve sosyal risklerinin yönetimi, ilgili hukuki düzenlemeler çerçevesinde yapılmaktadır.

Yeşil Finansman Enstrümanları

Yeşil Tahviller

Yeşil tahviller, yenilenebilir enerji tesisleri, enerji verimliliği projeleri ve çevre dostu ulaşım altyapısı gibi çevresel projelerin finansmanında kullanılan finansal araçlardır. Bunlar yatırımcılara hem finansal getiri hem de çevresel fayda sağlamaktadır. Ancak, yeşil tahvillerden elde edilen gelirlerin yasal olarak tanımlanmış yeşil projelere aktarılması zorunludur. Yeşil tahvil ihraç eden kurumlar, fonların kullanımına ilişkin bilgileri düzenli olarak güncellemeli ve yatırımcılara şeffaf bir şekilde sunmalıdır. Projelerin belirlenen kriterlere uygun olmaması veya şeffaflık eksikliği, yatırımcıların güvenini sarsarak ve ihraççının itibarını zedeleyebilmektedir. Yeşil tahvillerin ihracı, fonların kullanımı, proje seçimi ve değerlendirme süreçlerine yönelik hukuki çerçeve, ICMA tarafından belirlenen Yeşil Tahvil İlkeleri tarafından sağlanmaktadır.

Yeşil Krediler

  1. Yeşil krediler, bankalar ve diğer finansal kurumlar tarafından çevresel fayda sağlayacak projelere verilen kredilerdir. Bu krediler, düşük faiz oranları ve esnek geri ödeme koşulları gibi özel finansman koşulları sunmaktadır. Yeşil kredilerin de çevresel fayda sağlayacak projelere tahsis edilmesi zorunludur. Bu projeler, sürdürülebilir enerji ve atık yönetimi gibi alanlarda olabilmektedir. ICMA tarafından oluşturulan Yeşil Kredi İlkeleri, yeşil kredilerin değerlendirme, seçim ve yönetim süreçleri için bir çerçeve sağlamaktadır. Bu ilkeler çerçevesinde, kredilerin kullanımıyla ilgili yıllık ve olağanüstü raporlar hazırlanmalı ve krediler şeffaf bir şekilde yönetilmelidir. Kredi veren kurum, kredi alanın projeleri belirlenen çevresel kriterlere uygun şekilde yönetmediğini tespit etmesi halinde kredi geri ödeme şartlarını değiştirebilmekte veya krediyi geri çağırabilmektedir.

Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (“ESG”) Yatırımları

ESG yatırımları, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerine göre değerlendirilerek yapılan yatırımlardır. Bu yatırımlar, şirketlerin çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal sorumluluk ve iyi yönetişim uygulamalarını dikkate almaktadır. ESG yatırımları, uzun vadeli sürdürülebilir kalkınmayı desteklemekte ve yatırımcılara şeffaflık sağlamaktadır.Şirketlerin ESG kriterlerine uygun olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kriterler, yatırımcıların karar alma süreçlerinde hukuki bir temel oluşturmaktadır. ESG kriterlerine uyulmaması, yatırımcıların ESG fonlarından çekilmesine neden olabilmekte ve şirketin piyasa değerini olumsuz etkileyebilmektedir. Düzenleyici kurumlar tarafından yapılan denetimlerde uyumsuzluk tespit edilmesi halinde, şirketler yasal incelemelere ve cezai yaptırımlara maruz kalabilmektedir.

Yeşil Yatırım Fonları

Yeşil yatırım fonları, yenilenebilir enerji, temiz teknoloji ve sürdürülebilir altyapı gibi çevre dostu sektörlere yatırım yapan fonlardır. Bu fonlar, yatırımcılara çevresel fayda sağlarken finansal getiri elde etme fırsatı sunmaktadır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (“TSKB”) tarafından geliştirilen Türkiye Yeşil Yatırım Fonu (“TYYF”), yeşil dönüşüm sürecindeki firmalara finansman sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bu fon, yenilikçi ve sürdürülebilir teknolojilere yatırım yaparak Türkiye’deki özel sermaye endüstrisinin yeşil dönüşümünü teşvik etmeyi hedeflemektedir. Fonun başlıca amaçları arasında karbon ayak izinin azaltılması, yenilenebilir enerji üretiminin desteklenmesi, döngüsel ekonomi uygulamalarının yaygınlaştırılması ve çevre dostu projelerin finansmanının sağlanması yer almaktadır. TYYF, 300 milyon dolarlık başlangıç hacmine sahip olup, bu meblağın yarısı IBRD tarafından taahhüt edilmiştir. Fon, sürdürülebilir etki ve finansal getiri maksimizasyonu üzerine odaklanmaktadır.

Karbon Kredileri ve Karbon Piyasaları

Karbon kredileri, bir ton karbondioksit veya eşdeğeri sera gazı emisyonunun azaltılmasını temsil eden sertifikalardır. Bu krediler, gönüllü veya zorunlu karbon piyasalarında alınıp satılabilmekte ve şirketlerin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmaktadır. Karbon kredisi elde etmek için, projelerin belirli emisyon azaltılması standartlarını karşılaması ve bu azaltımların doğrulanması gerekir. Şirketler, karbon kredisi satın alarak karbon ayak izlerini dengeleyerek çevresel sorumluluklarını yerine getirebilmektedir.

Yeşil Sigorta Ürünleri

Yeşil sigorta ürünleri, sigorta şirketleri tarafından sunulan ve çevresel riskleri azaltmayı amaçlayan sigorta ürünleridir. Bu ürünler, doğal afetlere karşı sigorta sağlayarak çevresel sürdürülebilirliği desteklemektedir. Sigorta şirketleri, yenilenebilir enerji projelerine yönelik sigorta ürünleri de sunabilmektedir. Sigorta endüstrisi de birkaç yıldır iklim değişikliğiyle mücadelede rol oynamaya başlamıştır. Birçok küresel sigorta grubu fosil yakıt, özellikle de kömür kömür işletmelerini sigortalamayı ve bu tip endüstrilere yatırım yapmayı sona erdirmektedir.

Yeşil Leasing

Yeşil leasing, çevre dostu ekipman ve teknolojilerin kiralanması için kullanılan finansman enstrümanıdır. Bu yöntem, şirketlerin yüksek maliyetli yeşil teknolojilere erişimini kolaylaştırmaktadır. Uluslararası Finans Kurumu (“IFC”) gibi finans kuruluşlarının Türk Bankaları ile imzalamış olduğu çok sayıda finansman sözleşmeleri bulunmaktadır.

Yeşil Hibe ve Teşvikler

Yeşil hibe ve teşvikler, hükümetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanan finansal desteklerdir. Bu destekler, çevresel projelerin hayata geçirilmesini teşvik etmektedir. Güneş enerjisi teşvikleri, devletin veya devlet destekli kurumların güneş enerji santralleri inşası, güneş tarlaları kurulması ve enerji üretimi için yaptığı destekler bunlara örnek olarak gösterilebilir. KOSGEB, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (“TKDK”) Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı​ (“KKYDP”) kapsamında KOBİ’lerin güneş enerjisi yatırımlarına proje başına 14 milyon TL’ye kadar destek sağlanmaktadır.

Yeşil Finansman Enstrümanlarının Özellikleri ve Mali Avantajları

Çevresel Sürdürülebilirlik

Yeşil finansman enstrümanları, çevresel sürdürülebilirlik ve düşük karbonlu ekonomi hedeflerine ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu enstrümanlar, çevresel etkileri azaltmakta ve doğal kaynakların korunmasını sağlamaktadır. Sürdürülebilirlik temalı yatırım fonları, yeşil tahvil ihraçları ve uluslararası yeşil fonlar gibi çeşitli kaynaklardan finansman sağlamayı mümkün kılmaktadır. Yeşil finansman enstrümanları, ESG kriterlerine dayalı olarak değerlendirilmektedir. Bu kriterler, projelerin sadece finansal getirilerini değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel etkilerini de dikkate almaktadır. Bu projeler, uzun vadeli değer yaratma potansiyeline sahip olduklarından, ekonomik belirsizliklere karşı daha dayanıklıdır.

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik

Yatırım yapılan projelerin çevresel etkilerini raporlama ve izleme zorunluluğu öngörülmüştür. Bu sayede yatırımcılar, projelerin çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine uygun olup olmadığını takip edebilmektedir. Ayrıca, projelerin çevresel ve finansal etkilerinin düzenli raporlarla izlenmesi ve denetlenmesi sağlanmaktadır. Yeşil finansman projeleri, çevresel sorumluluk ve sürdürülebilirlik açısından olumlu bir izlenim yaratması nedeniyle finansal kuruluşların ve şirketlerin itibarını artırmakta ve daha fazla yatırımcı çekmelerine yardımcı olmaktadır.

Özel Finansman Koşulları

Yeşil finansman enstrümanları yeşil tahvil ihraçları ve uluslararası yeşil fonlar gibi çeşitli kaynaklardan finansman sağlamayarak genellikle daha düşük faiz oranları ve esnek geri ödeme koşulları sunmaktadır. Bu özel koşullar, projelerin finansal sürdürülebilirliğini artırmakta ve toplam maliyetleri düşürmektedir. Genellikle uzun vadeli projelere yönelik olan finansman kaynakları hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayarak sürdürülebilir kalkınmayı desteklemektedir. 

Vergi Teşvikleri ve Sübvansiyonlar

Vergi indirimleri, vergi kredileri ve hızlandırılmış amortisman gibi mali teşviklerle sürdürülebilir kalkınma desteklenmektedir. Özellikle yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırımlar vergi avantajlarına sahip olduğundan proje maliyetleri azalmakta ve yatırımcıların getirisi artmaktadır. Ayrıca ülkemizde, yenilenebilir enerji tesisleri ve enerji verimliliği projeleri için doğrudan mali destek ve Ar-Ge desteği bulunmaktadır. EBRD ve IBRD[ gibi uluslararası kuruluşlar da yeşil projelere finansman sağlamakta ve teknik destek sunmaktadır.

Sonuç olarak yeşil finansman enstrümanları, yatırımcıların çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlarken, projelerin finansal sürdürülebilirliğini de artırmaktadır. Yeşil finansman, ekonomik belirsizliklere karşı dayanıklı, uzun vadeli değer yaratma potansiyeline sahip projeleri destekleyerek hem yatırımcılar hem de çevre için kazanç sağlamaktadır. Bu kapsamda, yeşil finansmanın yaygınlaştırılması ve etkin kullanımı, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Ancak, bu enstrümanların doğru ve amacına uygun kullanılmaması halinde ciddi riskler söz konusu olmaktadır. Bu nedenle yeşil dönüşümün sağlanması ve yeşil finansman araçlarının kullanılması sırasında hukuki uyum süreçlerinin doğru yönetilmesi kritik önem taşımaktadır.